21 Aralık 2014 Pazar

insanlar bana, bir sihirli değneğin gelip hayatımı değiştirmeyeceğini söylüyor. bunu ben de biliyorum. insanlar neden karşılarındaki kişinin zaten bildiği bir şeyi söyleme ihtiyacı duyar? kendini tatmin etmek için mi? yoksa konuşmuş olmak için mi?

hayatım boyunca sihirli değneği bekledim ben. önce bunun aşk olduğunu düşündüm, karşımdakine böyle büyük beklentiler yükleyince elimde bir yığın başarısız ilişki kaldı. sonra çözümün gitmek olduğunu düşündüm. olabildiğince uzağa gittim, ama her şeyin düzelmesi bir yana çok daha kötüye gitti. tanıdığın, bildiğin bir şehirde yalnız kalmakla, yabancı bir şehirde yalnız kalmak arasında büyük bir fark varmış.

kaçtım. beni üzen insanlardan, geçmişimden. ama kendimden kaçamayacağımı hesaba katamamışım. şimdi yine her şeyi bırakıp gidesim var. sanki o zaman her şey daha güzel olacak gibi geliyor, oysa biliyorum değişen hiçbir şey olmayacak.ortaokula, liseye , üniversiteye başlarken hep farklı olacaktı, ama olmadı. her başladığım ilişki farklı olacaktı, ama olmadı. yeni tanıştığım insanlarla farklı olacaktı, olmadı.

farklı şehirlerde, farklı insanlarla hep aynı şeyleri yaşadım, aynı hataları yaptım. kaçmak en iyi çözümdü gözümde. şehirden mutsuz musun? başka yere gir. o insanla sorunların mı var? çek git. biriyle tartışmak mı üzeresin? arkanı dön ve git.hayatım boyunca hiçbir şey için mücadele etmedim. sorunlardan kaçmak birkaç günlüğüne mutlu hissettirmedi değil, ama bi ay sonra o insanı özlediğimde hep çok geç oldu.

hayatım boyunca elimdekiyle yetinmedim. daha iyi bir arkadaş, daha iyi bir sevgili, daha iyi bir hayat için yeri geldi bıraktım hepsini. ama şimdi sekiz kişilik bir odada, tek başıma bu yazıyı yazıyorum. diğer yedisiyle tanışmaya bile gerek duymadım. o kadar insanla tanıştım ve şu an o kadarı yok ki gelecekteki bir 'yok' için çabalamak istemiyorum. öleceğimi bile bile yaşar oldum. kaybedeceğimi bile bile. bu da benden çabalama ihtiyacını alır oldu. ne bir kitap okuyasım, ne bir insanı sevesim, ne bir amaç için çabalayasım var. hepsi bitecekken çabalamanın ne anlamı var?

sonunu düşünen kahraman olamaz derler ya, sonunu düşünen değil kahraman olmak, yaşayamaz bile. sürekli geleceği düşünmekten, endişelenmekten, bi bok olamamaktan o kadar korkuyorum ki; artık tükettim kendimi.

hani insanları sabah yataktan kaldıracak bi güç olur ya, o bende sadece sorumluluk duygusu. hayatı bir ödev gibi yaşıyorum. benim için her şey bir zorunluluk. bu duyguyla daha ne kadar başa çıkabilirim bilmiyorum. sihirli değnek mi değer yoksa tek gerçek 'tutamak' ı mı bulurum bilmiyorum. ama ben bir şekilde onu da mahvederim biliyorum.