eskiden ne zaman kötü hissetsem anlatmak yerine yazıya sarılırdım. şimdiyse yazmaya bile mecalim yok. yalnız kendimle konuşuyorum.
artık yazmaya bile isteğim yok.
yalnız böyle hisseden bir benmişçesine yaşamaktan çok yoruldum. ne zaman dertlerimden, sıkıntılarımdan bahsetmeye çalışsam insanlar hep bıktı, dinlemek istemedi. siz kiminle konuşuyosunuz, kime anlatıyosunuz derdinizi ey tüm insanlar?
kız çocukları, annelerinin kaderini yaşarmış. ben bir istisna olacağımı düşünmüştüm. hayatımın aşkını bulacak ve mutlu olacaktım. şimdi biliyorum ki yalnız başıma gideceğim bu dünyadan.
ama yine de önceliğim hep bu dünya için bir şeyler yapmaktı. yıllarımı verdiğim meslekte de bir yerlere gelemeyeceğim o kadar açık ki şu an artık tutunacak hiçbir dalım kalmadı.
hayatın tüm alanlarında başarısız oldum.
ne için yaşıyorum bilmiyorum artık. yıllarca bir yerlere gelebilmek için çabaladım. şimdiyse üç kuruş maaşla çalışıp, berbat bir evde yaşıyorum.
ve çevremde herkesin iyi bir ilişkisi, iyi bir işi, iyi bir evi var.
bense hiçbir şeyi başaramadım. ve insanlara anlatmak 'bir ben böyleyim' hissini daha da körüklüyor.
çok çabaladım.
gerçekten çabaladım.
daha napabilirim bilmiyorum. elimden gelen bu kadar.
bombaların patladığı bir şehirde hayatta kalabilmek tek başarım. nefes alabilmek.
10 dakika geç kalsaydım öleceğim şehirde yalnız başıma bunları yazıyorum.
ve bir gün öldüğümde beni tanıyan herkes kendisini hiç sevmediğimi düşünecek.
oysa sevdim.
bunu bilin yeter.
yaşarken kimsenin hatırlamadığı şizen, öldükten sonra da hatırlanmayacak zaten.
seni daha iyi anlıyorum artık baba. sanırım tüm bunlar seni anlamam için. iyi okullarda okuduktan sonra elimde kalan hiçliğe bakıyorum şimdi, senin yıllar önce baktığın gibi. ikimiz de çabaladık, ama olmadı.
sanırım artık sana benziyorum.