"Güçlü ve bağımsız kadınlık timsali olmak ve hayatım bir erkeğin etrafında dönüyormuş gibi göstermemek için üzerimde korkunç bir baskı hissediyorum. Ama birini sevmek ve sevilmek benim için çok önemli. Sürekli bu konuda şaka yapıyorum ama hayatta yaptığımız her şey, biraz daha sevilmek için değil mi?"
neredeyse ben doğduğum zamanda çekilmiş bir film yirmili yaşlarımdaki duyguları bu denli özetleyebilir mi? sanat üzerine yorum yapacak yetkinlikte olmasam bile sanat tam olarak bu olmalı; bir yirmi yıl daha geçse hala söyleyecek şeyleri olması.
günümüzde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan kadınlar olarak en büyük sorunlarımızdan biri bu olmalı. ne kadar çok kimseye ihtiyacımız olmadığını söylesek, ne kadar çok bağlılık konusunda alay etsek de içten içe bir parçamızın buna, sevgiye, ihtiyaç duyması.
bu filmi ikinci izleyişim aslında. ilk izlediğimde dikkat etmemiştim bile bu cümleye. şimdiyse beni en çok etkileyen yerlerden biri oldu. son zamanlarda bu konuyu oldukça yoğun düşünmemden belki de.
birkaç hafta önce bahsetmiştim bir arkadaşıma da. sürekli taşınıyorum, 4-5 valiz taşıyorum bir seferde. evet kendim de taşıyabiliyorum, ama çok yoruluyorum. bazen arkadaşlarıma imreniyorum, çünkü onların yerine onların yüklerini taşıyacak birileri var. en azından bir çantayı iki kişi taşısak hayat daha kolay olmaz mıydı? sanırım hayatım boyunca bu değişmeyecek. bazen kızıyorum bunun için kendime, başkasına ihtiyaç duyduğum için. ama içten içe engel olamıyorum bu duyguya.
düşüncelerimi birebir yazmak konusunda pek başarılı değilim, ama bugün böyle bir şey denemek istedim. ben ne kadar anlatmaya çalışıp, başaramasam da filmdeki diyalog çok güzel özetledi aslında. sanat bir de bu galiba, sayfalarca anlatılamayanı birkaç cümlede tüm derinliğiyle anlatabilmek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder