11 Şubat 2011 Cuma

geçmiş, gelecek, şimdi

yazdığım satırları tekrar tekrar çevirmek huzur verirken bana boş sayfaları görmek ürkütüyor beni. gelecek büyüdükçe büyüyor gözlerimde, aklımı kurcalıyor her boş zamanımda. kalan sayfaları dolduramamaktan korkuyorum, onların soğuk yapraklarını sıcacık kalemimle doldurma hevesindeyim. başıboş ve yalnız bırakmak istemiyorum onları.
aslında kendi geleceğimden korkuyorum galiba. geleceğimin soğuk sayfa aralarında saklanmasındansa, geçmişimin satır araları huzur veriyor bana. karalanmış, kimi zaman yırtılıp atılmış da olsalar yaşanmamış bir zamandansa, yaşanmışlıkları görmek mutlu ediyor beni.
yazmakla yazmamak arasındaki 'şimdi' yi ise kaçırıyorum çoğu zaman. geçmiş bir daha gelmeyecek, gelecekse saklanıyor benden. elimde olan tek şey 'şu an' oysa ve ben onu hep görmezden geliyorum.
insan hep sahip olamadıklarını ister, kaybettikleriniyse gereğinden fazla düşlerken, yanıbaşındakileri görmezden gelir ya öyle bir tezatlık işte.
'insan' diyip geçmek mi gerek yoksa öğrenme zamanı geldi mi 'şimdi' yi yakalamayı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder